20 Haziran 2014 Cuma

Herşey karşılıklı mı? Güvene ne oldu?


Hayatta herşeyi karşılıklı sanıyor insanlar artık, onlar için birşey yaptığında "mutlaka bunun altında yatan bir nedeni vardır" diyorlar. Böyle düşünmelerini eleştirmiyorum ama yeniliklere ve herkesin aynı olmayacağı fikrine neden açık değiliz? Neden bize veya bizim için güzel birşey yapan birinin bir menfaati olduğu için bunu yaptığını düşünüyoruz? Sorun ve sorunlar güvensizlikle çözülmez, daha da artar.. Güvenmek için cesaret gerekir, hepimiz korkuyoruz güvenirsek kaybederiz diye, aslında güvenirsek kaybetmeyiz, bizim güvenimizi boşa çıkaran kişi kaybeder, çünkü güven vermek te güven almak ta aslında çok zor şeylerdir. Bu yüzden biz, kaybetmez aksine kazanırız, hayatta herkes herkesten birşeyler öğrenir derim hep, sokaktaki bir dilenciden bile dilenci olmanın,dilenmenin yanlış birşey olduğunu öğreniriz, bize yanlış yapan insanlardan da yanlış yapmamayı öğrendikçe biz, biz olmaya yani insan olmaya başlamışız demektir.Tecrübelerimiz altın değerinde tabiiki ama korkmamalıyız bazı şeylerden.Tecrübe kazandığımızda birşeyleri kaybettik demektir aslında, bu kaybı Freud çok güzel tanımlamıştır aslında. Freud tecrübeyi, güven,sevgi,bağlılık,aşk gibi insani duygulardan kopmamız olarak tanımlar.Bense Freud amcama ek olarak tecrübeyi,düş kırıklıkları, düşünce kırıklıkları, inanç kırılmalları ve yoksunluğun hissiyatımıza bahşettiği duygusal yoksulluk olarak görüyorum.ne varki çözüm olarak ta düşüncelerde yaşamak yerine düşüncelerle yaşamalıyız, ilk adımı hep biz atmalıyız, ortada muğlak bir durum varsa bunu farkeden ilk biz olmalıyız, birşeylerin ters gittiğini ilk biz belirtmeliyiz, bunu açıkça söylemeliyiz, kaybedeceğimiz birşey yok, ters giden birşeyleri farketmek ve bunu dile getirmek bence bizim insani vasıflarımızı hala daha kaybetmediğimizi gösterir. Koşulsuzca ve karşılıksızca birşeyler yapmalıyız insanlardaki güvensizliği kırmak için. Mesela elimize bir kaç bisküvi,çikolata vb alıp onu sokakta gördüğümüz insanlara rastgele dağıtmayı denemeliyiz.Teşekkür beklemeden yapmalıyız bunu. Öyle doğal olmalıyız ki bunu yaparken,karşımızdaki bizim kim olduğumuzu düşünmektense ve niye ona bu jesti yaptığımızı anlamaya çalışmaktansa , yaptığımız şeye hatta yaptığımız şeyin beklentisizliğine ve karşılıksızlığına odaklanmalı.. İşte belkide böyle şeylerle ufak ufak kırabiliriz insanların içindeki güvensizliği.. Yani en azından şunu bilirler, "Birşeyler karşılıksız da yapılabiliyormuş hala daha".."Bu bana mı düşer?" demeyin, zaten bugüne kadar hep "bana mı düşer?" dendiği için güven konusunda bugünlere geldik.Söylediklerim ütopik gelebilir distopik tecrübeler yaşamış bazılarına. Ancak şunu unutmamak lazım,denemeden hiçbirzaman bilemeyiz ve denemekle asla birşey kaybetmeyiz! Herkese iyi akşamlar !

                                                                            U.E.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder